Aşk Nedir?


Peki öyleyse nedir aşk? Aşk aşktır, sadece biçim değiştirir farklı çağlarda. Kendisi, özü değişmez. Aşk sevdiğine sımsıkı sarılma özlemidir. Sarılarak dünyanın geri kalanını dışarıda bırakmaktır. Yeniden bütünlüğe ulaşmaktır. O bahçeden bu dünyaya inmiş bir işarettir. Aramaktır, özlemektir. Birlikte hayal kurmaktır. Sinemaya gitmektir. Dünyayı yeniden büyülemektir. Eski bir fotoğrafın soluk renkli film şeridini yeniden renklerine kavuşturmaktır. Aşk var olduğunu duyumsamaktır. Sihirli bir küredir. Ayrıyken bile birlikte olmaktır. Dünyanın gelgitlerinden, kırılganlığından ve güvensizliğinden uzakta ruhuna güvenli bir liman bulmaktır. Sevdiğini uyurken doya doya seyretmektir. Aşk meraktır. Acaba şimdi ne yapıyor diye düşünmektir. Benliğini unutmaktır. O bahçenin hatırasını bu dünyada yaşamaktır. Varoluşun neşesiyle kendini kaybetmektir. Kaybederken gene bulmak, bulduktan sonra gene kaybetmektir. Yağmurda birlikte ıslanırken yağmuru hissetmemektir. Dünyanın bir anlamı olduğunu yeniden keşfetmektir aşk. Hakikatin kendisidir. Ölsem de gam yemem artık diyebilmektir. Çözülmez bir bilmecedir. Onunla ilgili önemli günleri (doğumgünü, tanışma vs.) aklında tutmaya çalışmaktır. Tutkudur. Sonunu düşünmemektir. Tadı çileğe benzer. Esrarlı bir şeydir. Elinin titremesidir. Zihni açar, hastalıklara iyi gelir. Hayatı kucaklamaktır. Yaşanmaya değer hayatı bulmaktır. Dünyanın sonuna kadar koşabileceğini, dünyayı kaldırabileceğini hissetmektir. Aşk sevgilinin kulağından gitmeyen sesidir. Bütün şarkıları ona söyleme isteğidir. Aşk, aynı bardaktan içmektir. Aşk bir hayaldir. Hem tam varlık hem tam yokluk halidir. Aşk bir paradokstur. Bazen takılıp kalmak, bazen boş verip geçmektir. Aşk hafta sonu için plan yapmaktır. Beklemektir. Doya doya saçmalayabilmektir. Aşk saklı bir hazinedir, bilinmek ister. Aşk keşiftir. Aşk her şeyde bir anlam bulmaktır. Her şeyin yerli yerine oturması, ya da şirazesini kaybetmesidir. Aşk onun için sabah erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamaktır. Her ayrılıkla beraber bir kavuşmanın olduğunu duyumsamaktır. Gururu rafa kaldırmaktır. Ayrılığının anlamının aslında kavuşmak olduğunu bilmektir. Zıtlıkların birliğidir. Aşk iki kişilik deliliktir. Aşk asalettir. Ruhu yüceltir, iyilik yaptırır, maceralara çıkartır, zorlukları aştırır. Aşk kâinatın varlık sebebidir. Çikolatayı ikiye bölüp yemektir. Yıldızlar onunla parlar. Ayın dünya etrafında, dünyanın güneş etrafında, güneşin samanyolunda, yıldızların kendini kaybetmişçesine galaksilerde dönmesi hep aşk yüzündendir. Aşk tatlı bir öpücüktür. Baş dönmesidir. Gözlerin içindeki parıltıdır. Aşkın kendi devleti, yasaları, kuralları, sözlüğü ve coğrafyası vardır. Ne söylediğini unutmaktır. Aşk, meleğin görünür olmasıdır. Ölümün de hayatın da ötesindedir. Gerçektir. Belki de en büyük yalandır. Yalancı gerçektir. Gerçekçi yalandır. Birlikteyken geçen zamanı unutmaktır. Zamansızlık alemidir. Masum bir bakıştır. Seni seviyorum demektir. Klişelerden korkmamaktır. Her şeyin nihai açıklamasıdır. Hep aradığımız, en fazla bulur gibi olduğumuz, uçucu, ele avuca gelmez bir şeydir. Hem öldürür, hem hayat verir. Kısaca aşk böyledir. 



Aşk imiş her ne var âlemde,

Gerisi hep yalan dolanmış. (Fuzulî’den uyarlanmıştır.)



                                                              *     *    *

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolulu Ressamlar ve Çinli Ressamlar

Başlangıçta...

Doğum ve Dünya