Ezeli Aşk


Leyla ile Mecnun’un devri geçeli kaç yüzyıl oldu? Belki binlerce yıl. Ama kimileri unutamadı o hikâyeyi. Leyla ve Kays (daha sonra Mecnun) okul yıllarında birbirine âşık olmuştur. Kısa zamanda aşkları her yere yayılır. Bunu duyan annesi Leyla’yı okuldan alır. Kays’la görüşmesini de yasaklar. Ayrılık acısıyla kendini kaybeden Kays artık Mecnun diye anılmaya başlar. Mecnun, yani deli divane olmuş kişi. Bu sevda yüzünden çöllere düşen Mecnun’a birçok kişi Leyla’yı unutmasını söyler, ancak onun için tüm dünya Leyla’dan ibarettir ve hiçbir şekilde bu aşktan vazgeçmez. Hatta dedesi onu bu dertten kurtulması için Kabe’ye götürür, ama o tam tersine derdinin artması için dua eder. Hem Leyla’nın hem Mecnun’un halleri giderek perişanlaşmaktadır. Başkasıyla evlendirilen Leyla kocasından kendisini uzak tutmak için bir hikâye uydurur ve bir süre sonra adam ölür. Bu sırada Mecnun çöldedir ve aşkın bin bir türlü cefasıyla yoğrulmaktadır. Dünyayla bütün bağlantısı kesilir ve sadece ruhuyla yaşar hale gelir. Leyla’nın kendisi de dahil bütün maddi varlıklarla ilişkisi bitmiştir. Bir gün Leyla çölde onu bulur ama Mecnun onu tanımaz ve “Leyla benim içimdedir, sen kimsin?” der. Leyla, Mecnun’un ulaştığı mertebeyi anlar ve evine döner. Üzerinden fazla zaman geçmeden Leyla hayata gözlerini yumar. Mecnun, onun mezarına uzanır ve canından can gitmiş gibi hıçkıra hıçkıra ağlar. Yaradana feryat figan ederek canını almasını, kendisini Leyla’ya kavuşturmasını ister. Duası kabul olur. Böylece hikâyenin sonunda seven ve sevilen bir olmuştur.

Biraz arabesk (çünkü kökeni Araplardan geliyor) bir aşk hikayesi. Leyla ve Mecnun şimdi yaşasalardı, herhalde bir süre çıktıktan sonra ayrılır, sonra da sosyal medya hesaplarından silerlerdi birbirlerini.

Bu hikâyenin dilden dile dolaştığı yıllardan yüzlerce yıl sonra; daha batıda, 1280 yılında Floransa’da Dante; Beatrice’i köprünün üzerinden geçerken görür. Büyülenir. O anı hiç unutamaz ve Yeni Hayat’ı yazmaya başlar: “Ecce Deus fortior me, qui veniens dominabitur michi” diye başlar, yani “benden çok daha güçlü ilahi bir güzellik ruhumu esir aldı.  Daha sonra Beatrice’i tekrar görmek için Floransa’nın her yerini karış karış dolaşır. İstediği en fazla bir kez olsun tekrar görmekti Beatrice’i. Dokuz yıl boyunca gizliden gizliye sever. Dünyayı bambaşka görür. Şiirler yazar sürekli odasına çekilip. Sonra tam dokuz yıl sonra bir gün onu Floransa’da beyazlar giymiş bir şekilde aynı köprünün üzerinden geçerken görür, yanında iki yaşlıca kadın da vardır. Beatrice Dante’ye dönüp göz ucuyla selam verir. O kadar mutlu olur ki Dante, dili tutulur, hiçbir şey diyemez, gene odasına çekilip şiirler yazar. Birkaç gün sonra Beatrice’in öldüğü haberini alır Dante. Bunun üzerine İlahi Komedya’yı yazar. Cehennem ve Araf’taki katları bilge bir zat olan Virgil’le dolaşırken, Cennet katlarında Beatrice eşlik eder ona. Çünkü oraya bilgiyle değil ancak aşkla girilirmiş.

Dante bugün yaşasaydı Beatrice’in kim olduğunu bir mobil uygulama üzerinden öğrenir, tanışmak için ona bir beğeni gönderirdi. Şansı varsa buluşurlar, tanışırlardı. İlahi Komedya olmazdı belki ama herkesinki gibi bir ilişkileri olurdu.



Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Fatîh,

Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana



                                                              *     *    *

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anadolulu Ressamlar ve Çinli Ressamlar

Başlangıçta...

Doğum ve Dünya