Yazmak ve Var Olmak
Bazı insanlar şirketler kurar, büyük işler yapar, kimisi bir
aile kurar soyunu sürdürmek için, kimileri ülkeler kurar, yasalar koyar, ya da
topraklar şehirler fetheder, kimisi bir kitap bir şiir yazar, altına ismini
yazar, kimisi binalar gökdelenler yapar, altına imzasını atar, bir isim koyar,
hiçbir şeyi olmayanların bile mezar taşlarına isimlerini ve doğum ölüm
tarihlerini yazarlar. Bir isim sahibi olsun diye. Dünyada bir dikili taşı olsun
diye. Dikili taşlar. Gelip geçen akıp giden sonsuz zamana karşı katı, sabit,
değişmeden kalan bir şey olsun diye. Bir anı kalsın geriye. Antik Yunanlar bu
yüzden heykeller yaptı, eski göçebe Türkler bu yüzden güzel mezar taşları ve
türbeler yaptı. Geriye bir isim bir anı bırakmak, bir yaşanmışlık bırakmak
için. Silinip gitmemek için. Unutulmamak için. Eğer bir öbür dünya varsa (ki
var olduğuna inanıyorum, biliyorum) komik olan bu girişimler, yoksa trajik
olurdu. Çünkü onlar da bir süre sonra unutulup gidiyor. Gene de insanın içinden,
bilinçaltından bir yerden gelen bir arzu bu. Bir şeyler bırakmak geriye.
Kendini anlatan. Gerçekten onu yansıtan. Yazıdan güzel ruhun aynası mı olur.
İşte onun için yazıyorum.
* * *
Yorumlar
Yorum Gönder